top of page
Kabarık bulutlar

Boş arama ile 24 sonuç bulundu

  • GÖKTÜRKLER

    Göktürkler, M.S. 6. yüzyılda Orta Asya'da kurulan ve Türk adını kullanan ilk devlettir. Göktürk Kağanlığı, Hun İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından ortaya çıkmış ve kısa sürede geniş bir coğrafyaya yayılmıştır. Göktürkler, Türk kültür ve tarihinde önemli bir yere sahiptir. İşte Göktürkler hakkında konu konu bilgiler: Kökenleri ve Kuruluşu: Göktürkler, Aşina (Asena) adlı bir Türk boyundan gelmektedir. Aşina boyu, Hunların yıkılmasının ardından Göktürk adıyla yeni bir devlet kurmuştur. Göktürk Devleti'nin kurucusu Bumin Kağan'dır (M.S. 552). Bumin Kağan, Ötüken'i merkez yaparak Göktürk Kağanlığı'nı ilan etmiştir. Yayılışı ve Yönetimi: Göktürkler, Bumin Kağan önderliğinde kısa sürede güçlenmiş ve doğuda Çin'e, batıda ise Bizans İmparatorluğu'na kadar uzanan bir coğrafyaya yayılmıştır. Göktürk Kağanlığı'nın en parlak dönemi, Mukan Kağan (M.S. 553-572) döneminde yaşanmıştır. Ülke, doğu ve batı olmak üzere ikiye ayrılmış ve her birini birer kağan yönetmiştir. Ülkenin yönetimi, kağan ve vezirlerden oluşan bir kurultay tarafından yürütülmüştür. Kültür ve Yaşam: Göktürkler, kendilerine özgü bir alfabe olan Göktürk alfabesini kullanmışlardır. Orhun yazıtları, Türk dilinin en eski yazılı örnekleri olarak kabul edilir. Orhun yazıtları en önemli eserleridir. Orhun Yazıtları Türk adından, Türk milletinden ilk kez bahseden ilk Türkçe metindir. Bilge Kağan. Kül Tigin ve Tonyukuk adına yazılmıştır.Şu an Moğolistan sınırları içindedir.  Göktürkler, hayvancılıkla uğraşmış ve göçebe bir yaşam sürmüşlerdir. Demircilik ve madencilik alanında da gelişmişlerdir. Göktürkler, Şamanizm inancına sahipti. Ancak Budizm ve Maniheizm gibi dinler de yaygınlaşmaya başlamıştır. Yıkılışı: Göktürk Kağanlığı, iç karışıklıklar ve Çin'in baskısı sonucu zayıflamıştır. M.S. 630 yılında Doğu Göktürk Kağanlığı, Çin tarafından yıkılmıştır. Batı Göktürk Kağanlığı ise M.S. 659 yılında Tang Hanedanlığı tarafından yıkılmıştır. Mirası: Göktürkler, Türk adını kullanan ilk devlet olarak Türk tarihinde önemli bir yere sahiptir. Göktürk yazıtları, Türk dilinin ve kültürünün en önemli kaynaklarından biridir. Göktürkler, Türk kültür ve medeniyetinin gelişmesine önemli katkılar sağlamışlardır. Ek Bilgiler: Göktürkler, İpek Yolu üzerinde önemli bir role sahipti. Göktürkler, Bizans İmparatorluğu ile de ilişkiler kurmuşlardır. Göktürk Kağanlığı'nın yıkılmasının ardından, Uygur Kağanlığı gibi yeni Türk devletleri ortaya çıkmıştır.

  • ASYA HUN İMPARATORLUĞU

    KURULUŞU       M.Ö 220 yılında kurulmuştur. Ötüken'de kurulmuştur. Türkler tarafından kurulan ilk devlet ve ilk imparatorluktur. Kurucusu Teoman'dır.                                                                                                                     SİYASİ VE ASKERİ YAPISI      Devlet hanedanın ortak malıydı. Çinli prenseslerle evlilik yapılması zamanla devletin parçalanmasına sebep oldu çünkü Çin için ajanlık yapanlar ortaya çıktı.      Devlet en parlak dönemini Metehan zamanında yaşamıştır.  Metehan askeriyeye ilk kez onluk sistemini getirmiştir. Askeri birlikler M.Ö. 243 yılında Metehan döneminde oluşturulmuştur. Türk Silahlı Kuvvetleri'nin kuruluşu M.Ö.243 yılı olarak kabul edilir.                                                                 EKONOMİK YAPISI    Hunlar'ın temel iktisadi faaliyeti hayvancılıktı. Koyun ve at yetiştiriyorlardı. Bunun dışında:            - Savaş ganimetleri        - Himaye altına alınan devletlerden alınan vergiler       - Ticaret yolları üzerinden kazandıkları vergiler       - Halıcılık gibi el sanatları        KÜLTÜREL YAPISI     Göçebe kültürü egemendi. O zamanki gerekli görülen durumlarda sürekli farklı bir yere göç ediyorlardı. Hayvanları otlatmak için. çiftçilik yapmak için vb.        Oğuz Kaan Destanı Asya Hunlarına aittir. Bu destanda Metehan'ın hayatı anlatılmaktadır.      Çoğunluğu Türklerden oluşan bir devlettir. Metehan Çin'i fethettiğinde kültürlerinin ve Türklüklerinin bozulmaması için Çin'in içine girmemiştir bunun yerine Çin'den vergi almayı seçmiştir. ÇİN İLE İLİŞKİLERİ                                 Çinliler Türk akınlarını durdurmak için Çin Seddi'ni inşa etmişlerdir. Çinliler ata binmeyi, süvari birliklerini, ceket ve pantolonu Türklerden öğrenmişlerdir.                                Barışı sağlamak amacıyla Türkler Çinli prenseslerle evlenmiştir. Bu aslında Çin'in devleti içten çökertme planlarından biridir.      İpek Yolu'nun hakimiyeti Çin'e geçince Hunlar'ın ekonomisi bozulmaya başlamıştır. Artan Çin baskısı ve Çin'in yarattığı entrikalar sebebiyle Hun Devleti zayıflayarak Doğu ve Batı olarak ikiye ayrılmıştır.

  • İSKİTLER(SAKALAR)

    İskitler, MÖ 8. yüzyıldan itibaren Karadeniz’in kuzeyi, Orta Asya ve Kafkasya'da yaşamış savaşçı ve göçebe bir halktır. Persler onları Sakalar , Yunanlar ise Skytler  olarak adlandırmıştır. 1. Köken ve Yaşadıkları Bölge - Tarihte bilinen ilk Türk topluluğudur. İskitler, Karadeniz’in kuzeyi, Kafkasya ve Hazar Denizi çevresinde yaşamışlardır. Orta Asya kökenli olup, Avrasya bozkırlarında göçebe bir hayat sürmüşlerdir. 2. Siyasi Yapı ve Yönetim Merkezi bir devlet yapısından çok, boylar halinde  örgütlenmişlerdi. Kralları “ Şanyü ” veya “ Han ” gibi unvanlarla anılırdı. En ünlü hükümdarlarından biri Alp Er Tunga  olup, Firdevsî’nin Şehnâme  adlı eserinde de geçer. Kadın savaşçılarının varlığı, Amazonlar efsanesine ilham vermiştir. 3. Askerî Güç ve Savaş Taktikleri Atlı okçulukta  çok ileri seviyedeydiler. Savaşlarda hafif süvari birlikleri  kullanarak hızlı saldırılar yapmışlardır. Pers Kralı Darius (I. Darius) , MÖ 513’te İskitlere karşı sefere çıkmış ancak başarılı olamamıştır. Savaşçı kadınları , Yunan mitolojisindeki Amazonlara ilham vermiş olabilir. 4. Kültür ve Din Göçebe yaşam tarzları nedeniyle şehirler yerine büyük kurgan  adı verilen mezar höyükleri yapmışlardır. Altın işçiliğinde ustalaşmışlar , özellikle hayvan figürleriyle süslenmiş sanat eserleri bırakmışlardır. Dini inançları Gök Tanrı, Şamanizm ve doğa kültleri  etrafında şekillenmiştir. 5. Sanat ve Ekonomi İskitler, altın ve metal işçiliğinde  çok ileri bir seviyedeydi. En ünlü eserlerinden biri Altın Elbiseli Adam dır (Kazakistan’da bulunmuştur). Ekonomileri hayvancılığa dayalı olup, at yetiştiriciliğinde ustalaşmışlardır. 6. Çöküş ve Miras MÖ 3. yüzyıldan itibaren Sarmatlar ve Gotlar  gibi kavimlerin baskısıyla zayıfladılar. Batı İskitleri Hunlar ve Sarmatlar  tarafından asimile edilmiştir. İskitlerin kültürü, özellikle Türk ve Moğol bozkır kültürlerini  büyük ölçüde etkilemiştir. İskitler, tarihte iz bırakan ilk büyük bozkır kavimlerinden  biri olup, savaşçılıkları, sanatları ve göçebe yaşam tarzlarıyla Avrasya’nın kaderini şekillendirmişlerdir.

  • ANADOLU UYGARLIKLARI

    HİTİTLER   - Çorum'un Hattuşaş bölgesinde kurulmuştur.  - Kralları hem yönetici hem de baş rahipti.   - Kraliçelerine " Tavananna " denirdi Kraliçenin siyasi yetkileri vardı. Örneğin anlaşma imzalayabiliyor, elçi kabul edebiliyordu. Ayrıca Pankuş adını verdikleri mecliste de söz hakkı vardı.     Pankuş Meclisi : Devletin önemli konularının görüşüldüğü meclistir.   - Tarihte bilinen ilk yazılı anlaşmayı imzalamışlardır.[Hitit-Mısır arasında]  - Dünyada il defa Veraset Yasası'nı düzenlediler.  - Bin tanrılı il olarak da anılırlardı.  - Tanrıları hesap verme inancıyla Anal Yıllıkları adını verdikleri yazılar yazmışlardır. Anal yıllıklarında hem galibiyetlerini hem de mağlubiyetlerini yazdılar. Bu yıllıklar objektif tarihin başlangıcı kabul edilir. Hititler ile ilgili diğer bilgilere bloğumda bulunan Hititler başlıklı yazımdan ulaşabilirsiniz.                                                                                 LİDYALILAR  - Batı Anadolu'da Gediz ve Menderes ırmağı etrafında kurulmuşlardır.  - Merkezi Sard şehridir.  - Geçim kaynakları ticarettir.  - Parayı icat ettiler.  - Kral yolunu yaptılar.  - Ordularını paralı askerlerden oluşturdular bu da yıkılmalarını hızlandırdı.                                                                               FRİGYALILAR   - Sakarya nehri etrafında kurulmuştur.  - Merkezi Gordion'dur.   - Öküz kesen ve saban kıranlar idam ediliyordu. Sebebi ise geçim kaynaklarını korumaktı.  - En büyük tanrıları Bereket Tanrıçası Kibele'ydi.  - En önemli hükümdarları Kral Midas'tır. Efsaneleriyle ünlü bir kraldır.   - Dünyanın ilk fabl örnekleri Frigler'e aittir.                                                                                                     URARTULAR - Van'ın Tuşpa bölgesinde kurulmuştur.  - Mezarlarını oda şeklinde yapıp içine eşyalarını koymuşlardır. Urartuların en önemli özellikleri şunlardır: Gelişmiş Su Mühendisliği  – Sulama kanalları ve barajlar inşa etmişlerdir. En ünlüsü Şamram (Menua) Kanalıdır. Güçlü Kale ve Şehir Mimarisi  – Van Kalesi, Çavuştepe ve Ayanis gibi sağlam taş kaleler yapmışlardır. Askerî Güç ve Asurlularla Mücadele  – Bölgedeki en güçlü devletlerden biri olmuş, Asur ve İskitlerle savaşmıştır. Tarım ve Madencilikte İleri Seviye  – Demir ve bronz işçiliğinde ustalaşmış, gelişmiş sulama sistemleriyle verimli tarım yapmışlardır. Çivi Yazısı Kullanımı  – Urartu dili Hurrice kökenli olup, Asur çivi yazısını kullanmışlardır. Çok Tanrılı İnanç Sistemi  – En büyük tanrıları Haldi olup, ona tapınaklar inşa etmişlerdir. MÖ 6. yüzyılda Medler Tarafından Yıkılmaları  – Medler ve İskitlerin saldırıları sonucu krallık sona ermiştir. Kültürel Miras ve Etkisi  – Urartu’nun mühendislik, madencilik ve mimari bilgisi, sonraki medeniyetleri etkilemiştir.                                                                                 İYONYALILAR - Geçim kaynakları ticarettir. Deniz koloniciliği yaptılar.  İyonlar, MÖ 1200'lerden sonra Yunanistan’dan Batı Anadolu kıyılarına göç eden ve burada şehir devletleri kuran bir topluluktur. İyonya adı verilen bölge, bugünkü İzmir ile Aydın arasındaki kıyı şeridini kapsıyordu. En Önemli Özellikleri: Şehir Devletleri (Polis Sistemi):  Merkezi bir krallık yerine, bağımsız şehir devletleri kurmuşlardır. En önemli şehirleri Efes, Milet, Foça ve Smyrna (İzmir) idi. Denizcilik ve Ticaret:  Akdeniz ve Karadeniz’de koloniler kurarak ticarette gelişmişlerdir. Bilim ve Felsefenin Merkezi: Tales, Anaksimandros, Anaksimenes gibi filozoflar İyonya’da yetişmiştir. Matematik, astronomi ve doğa bilimlerinde ilerlemişlerdir. Demokratik Yönetim Anlayışı:  Bazı şehirlerde halkın yönetime katıldığı erken demokratik sistemler görülmüştür. Sanat ve Mimari:  İyon düzeni adı verilen sütun başlığı stili mimaride önemli bir yer tutar. Perslerle Mücadele:  MÖ 6. yüzyılda Persler tarafından işgal edilmişler, İyon Ayaklanması (MÖ 499-494) ile özgürlüklerini kazanmaya çalışmışlardır. İyonlar, bilim, sanat ve felsefeye verdikleri katkılarla Antik Yunan ve Batı medeniyetlerinin temelini atmış önemli bir uygarlıktır.

  • MEZOPOTAMYA MEDENİYETLERİ

    MEZOPOTAMYA MEDENİYETLERİ                                                    Mezopotamya'nın anlamı: İki nehir arası verimli topraklardır. - Mezopotamya uygarlıklarının temel geçim kaynağı tarımdır. - Güneydoğu Anadolu'dan başlayıp Basra körfezine kadar uzanan Fırat ve Dicle nehirleri arasında kalan bölgedir. Bölgenin Özellikleri - Su kaynakları bakımından zengindir. - Verimli topraklara sahiptir. - Ticaret yollarının geçiş güzergahı üzerindedir. - Uygun bir iklime sahiptir. - Göç yollarının üzerinde bulunmaktadır. İlk Çağ Mezopotamya Uygarlıkları - Sümerler - Asurlar - Babiller - Elamlar - Akadlar      İlk çağ mezopotamya uygarlıklarına ait binalar günümüze ulaşmamıştır. Nedeni; binaların kerpiçten yapılmış olması ve bölgenin sürekli dışarıdan saldırıya uğramış olmasıdır.  Sümerler    -  Mezopotamya'da kurulan ilk medeniyettir.    -  Şehir devletleri şeklinde örgütlendiler.    -  Yöneticileri hem yönetici hem de rahiptir.    -  Yazıyı ilk bulan uygarlıktır.    -  Ay takvimini bulan uygarlıktır.    -  Tanrılara ulaşmak ve daha yakın olabilmek için Ziggurat adını verdikleri tapınakları inşa ettiler.    -  Dünyanın ilk yazılı kurallarını oluşturdular.     -  Yaradılış Destanı, Gılgamış Destanı ve Tufan Destanı Sümerler'e aittir. Akadlar   -  Tarihte bilinen ilk imparatorluktur.     -  Tarihte ilk düzenli orduyu kurdular. Babiller     -  En ünlü hükümdarları Hammurabi'dir.      -  Hammurabi teokratik devlet anlayışını bitirmiştir. Dini yetkileri din adamlarına devretmiştir. Gücünü ordudan alan bir mutlak krallık oluşturdu.     - Hammurabi kanunları vardır. Genelde kısasa kısas yöntemiyle yargılama yapılmıştır. Bloğumdaki Babiller başlıklı yazımda içeriklerini bulabilirsiniz.     -Babil Kulesi ve Babil'in Asma Bahçeleri önemli eserleridir. Asurlar     - Merkezi Ninova'dır.      - Anadolu ile ticaret yapan bir uygarlıktır.      - Anadolu'da Karum adı verilen kara kolonileri kurdular.      - Anadolu'ya yazıyı getirmişlerdir.      - Dünyanın ilk kütüphanesini kurdular. Elamlar     - Merkezi Sus şehirdir.     - Madencilik, çanak çömlek ve vazo yapımında gelişmişlerdir.

  • PERSLER

    NEREDE KURULDU          Birinci Pers imparatorluğu (Ahameniş İmparatorluğu) M.Ö. 550 yılında kurulmuştur. Başkenti Persepolis'tir. İmparatorluğun kurucusu Büyük Kyros'tur.                      DİN  Persler, Zerdüştlük dinine inanmışlardır. Düalist ve Eskatolojik inanışın ilk örneklerini barındıran, dünyanın en eski tek tanrılı vahiy dinidir. Zerdüştlük inanışı Pers mitolojisinin temelini oluşturur. Bu mitolojide net sınırlarla ayrılan iyi ve kötü anlatılır. Pers kralları dindar Zerdüştlerdi.                                                                    EKONOMİ        Tarım, Pers İmparatorluğu'nun ekonomisinin temelini oluşturmuştur; buğday, arpa, üzüm, zeytin gibi ürünler yetiştirilmiş ve hayvancılık önemli bir yer tutmuştur. İmparatorluk altın çağını Darius döneminde yaşamıştır. KÜLTÜR          Üç farklı kıtada toprak sahibi olan Persler Anadolu, Mısır, Mezopotamya ve Yunan kültürlerinden etkilendi.                                                                                                             ÖNEMLİ KATKILARI - Pers imparatorluğu sınırları en geniş olduğu dönemde hükümdar olan Büyük Darius, standart para ve ağırlık birimlerini oluşturdu. - Dünyanın ilk posta servisini kurdular. - Gelişmiş bir yol ağıyla ulaşım sistemi kurdular.                                               - Savaşçıları öven eserleri öncelik olarak kullandılar. - Hoşgörülü bir devlet olduklarına dair yazılar vardır. - Darius döneminde imparatorluk büyüdüğü için "satrap" adı verilen eyalet sistemi kuruldu. - 36 karakterden oluşan çivi yazısını kullandılar. - Edebi motifler, günlük çay saati geleneği, köpek bakımı, soğutma ve iklimlendirme, günlük modern yaşamın diğer birçok yerleşik yönü eski Persler tarafından ortaya çıkarılmış veya geliştirilmiştir. - Lidyalılara Persler son vermiştir. - Babillere Persler son vermiştir. - Persler Büyük Kyros’un önderliğinde, İran’dan Avrupa’ya, Mısır’a ve hatta Hindistan’a kadar uzanan dünyanın ilk gerçek imparatorluğunu inşa etti YIKILIŞI M.Ö. 330 yılında Büyük İskender tarafından yıkılmıştır.

  • FRİGYALILAR

    NEREDE KURULDU        Frigler, M.Ö. 750 li yıllarda görülmeye başlamıştır.. Kökenleri Balkanlardan gelmektedir. Anadoluya gelmeleri ise M.Ö. 1200 lü yıllara denk gelmektedir. Frigler'in başkenti Gordion'dur. Başkent ismini ilk kralın adından almıştır.                                                                                                    DİN          Frigler, ana tanrıça inanışını benimsemişlerdir. Bu inanışına göre şekillenen Frig dini, “Matar” olarak anılan ünlü bir tanrıçayı da içinde barındırır. Friglerin ilk tanrıçasıdır. Bu tanrıça doğurganlık ve bereketi temsil eder.  Frig dininin önemli merkezi ise günümüzde Eskişehir ilinin içinde yer alan, Yazılıkaya’dır. Frigler Yazılıkaya’ya bir çok kaya anıtı yapmıştır. Frig dini gereğince, başka uygarlıklarda olduğu gibi, Tanrıça Matar, kayalar arasına oyulan bir tapınakta kutsanmıştır.                                                    Yazılıkaya, günümüzde Eskişehir'e 80 km uzaklıkta bulunan Han ilçesinin Yazılıkaya Mahallesi'nde bulunmaktadır. Midas anıtı olarak anılmaktadır. Bölgeye bu sebeple Midas kenti de denmektedir. GEÇİM KAYNAKLARI Frigler, hayvancılık ve tarım ile geçimlerini sağlamışlardır. Bu yüzden bunlarla ilgili kesin kuarlları vardı. Örneğin; Öküz kesmenin ve saban kırmanın cezası ölümdü.  KRAL MİDAS         Efsaneleriyle ünlü bir Frig kralıdır hatta ölümü bile efsaneleşmiştir. Gordion’u yerle bir eden Kimmer baskınından kaçıp kurtulmayı başaran kralın mağlubiyetin ağırlığına dayanamayıp “boğa kanı” içerek intihar ettiği söylenir.        Friglere en parlak dönemini yaşatmıştır. En çok bilinen efsanesi " Kral Midas'ın kulakları eşek kulakları'na bir değinelim.       Müziğin ve sanatların kâhin tanrısı Apollon ve kırların, satirlerin ve çobanların müzisyen tanrısı Pan arasında bir müzik yarışması gerçekleşecektir. Ve Kral Midas da yarışmanın jüri üyelerinden biri olarak seçilir. Apollon ilham perileri olarak anılan dokuz kız kardeş olan Müzleri bile kendine hayran bırakan gümüş lirini çalarken Pan ise flütüyle etkileyici nağmeler çıkarmaktadır. Yarışmanın sonucunda jürilerden biri olan dağ tanrısı Tmolos, Apollon’u galip ilan edecekken Midas’ın oyunu Pan’dan yana kullanması sonucu değiştirir. Elbette tanrı Apollon bu duruma çok öfkelenir ve “Müziğin güzelliğini anlayamayan bu kulaklar eşek kulağı olabilirler ancak.” diyerek Midas’ın kulaklarını eşek kulağına dönüştürür.        Kulaklarının halinden utanan Midas onları saklamak için başındaki külahı hiç çıkarmaz olur. Fakat saçlarını kesen berbere el mahkûm açmak zorunda kalır bu sırrı Midas. Berber uzunca bir süre bu sırrı saklar ama sonunda dayanamayarak bir kuyuya bağırır: “Midas’ın kulakları eşek kulakları!” Bir kuyuya da bağırılmış olsa sır bu, yayılacaktır elbette. Tüm halkı Kral Midas’ın eşek kulaklarıyla dalga geçer olur o andan sonra. Ve Midas artık dayanamayıp kestirir kulaklarını. Fakat bu kez de kesilen kulaklar sarmaşık gibi yeniden uzamaya başlar. Midas, öfkeli Apollon’a yalvarıp kulaklarını geri vermesini ister tanrıdan. Tanrı Midas’ı affeder fakat onu da sessizce öldürür ve mezara gömer.                                                        YIKILIŞI Frig Krallığı'nın zayıflaması, Kral Midas'ın ölümünden sonra başlamıştır. Midas'ın ardından tahta geçen kralların yetersizliği ve iç karışıklıklar, Frig Devleti'ni zayıflatmıştır. Bu dönemde, Kafkaslar üzerinden gelen Kimmerler'in saldırıları Frigler için büyük bir tehdit oluşturmuştur. Kimmerler, Frig topraklarına girerek başkent Gordion da dahil olmak üzere birçok şehri yağmalamış ve Frig Krallığı'nı büyük ölçüde zayıflatmıştır. Kimmer saldırılarının ardından Frigler, Lidya Krallığı'nın egemenliği altına girmişlerdir. Lidya Kralı Krezus, Frig topraklarını kendi krallığına katarak Frig Devleti'nin varlığına son vermiştir. Frigler, daha sonra Pers İmparatorluğu'nun egemenliği altına girmiş ve tarih sahnesinden tamamen silinmişlerdir. Yıkılış Nedenleri: Friglerin yıkılışının başlıca nedenleri şunlardır: İç Karışıklıklar ve Yönetim Zayıflığı:  Kral Midas'ın ölümünden sonra Frig Krallığı'nda taht kavgaları ve iç karışıklıklar yaşanmıştır. Bu durum, devletin gücünü zayıflatmış ve savunmasız kalmasına neden olmuştur. Kimmer Saldırıları:  Kafkaslar üzerinden gelen Kimmerler, Frig Krallığı için büyük bir tehdit oluşturmuştur. Kimmerlerin saldırıları, Frig şehirlerini yıkmış ve Frig ordusunu zayıflatmıştır. Ekonomik Zorluklar:  Frig Krallığı'nın zayıflamasıyla birlikte ekonomik zorluklar da baş göstermiştir. Savaşlar, tarım alanlarının zarar görmesi ve ticaretin sekteye uğraması gibi faktörler, Frig ekonomisini olumsuz etkilemiştir. Lidya'nın Yükselişi:  Lidya Krallığı'nın güçlenmesiyle birlikte Frigler için yeni bir tehdit ortaya çıkmıştır. Lidya Kralı Krezus, Frig topraklarını kendi krallığına katarak Frig Devleti'nin varlığına son vermiştir. Friglerin yıkılışı, Anadolu tarihinin önemli bir dönüm noktasıdır. Bu olayla birlikte, bölgedeki güç dengeleri değişmiş ve Lidya egemenliği başlamıştır. Friglerin kültürel mirası ise daha sonraki uygarlıklar üzerinde etkisini sürdürmüştür.

  • LİDYALILAR

    KURULDUKLARI YER                     Friglerin yıkılmasını büyük bir fırsata çeviren Kral Gyges (Giges) Lidya Uygarlığını kurmuştur.(M.Ö. 687) yılında kurulmuştur. Başkenti Sardes’tir. Sard olarak da bilinmektedir Küçük Menderes ve Gediz vadileri arasında bulunmaktadır. Sard şehri o dönemdeki en zengin ve en gelişmiş şehirdi.                                EKONOMİ          Lidya uygarlığının ekonomik yapısını genel olarak sadece ticaret   oluşturuyordu. Uygarlıktaki değiş tokuş ve takaslar çok fazla olduğundan çözüm yolu olarak buna son verip parayı icat etmişlerdir. Buradaki en büyük etken ise kurulu olduğu bölgedeki altın ve gümüş madenlerinin fazla olmasıdır. DİN     Lidyalılar o dönemki birçok uygarlık gibi çok tanrılı inanca sahip olmuşlardır. En büyük tanrı olarak Kybeleyi (Kibele) görseler de Yunan Tanrılarına da tapmışlardır. (Apollon, Zeus)                                                   TARİHTEKİ İLKLERİ - İlk Çağ dünyasının en zengin ülkesidir.  - Parayı icat ettiler. Tarihin ilk parası altın ve gümüş karışımından elde edilen elektron denilen madenden basılmıştır. -Kral yolunu yaptırdılar.     KRAL YOLU                            -Paralı askerliği kullanmışlardır. YIKILIŞ MÖ 6. yüzyılın ortalarında, Pers İmparatorluğu'nun yükselişiyle birlikte Lidyalılar için de sonun başlangıcı gelmiştir. Pers Kralı Kiros, Lidya Kralı Krezus'un Mısır ile ittifak kurduğunu öğrenince, sefere çıkarak önce Lidya'yı ele geçirmeye karar verdi. MÖ 546'da Pers ordusu, Sard'ı kuşattı. Krezus'un ordusu sayıca az olmasına rağmen, cesurca savaştı. Ancak Perslerin üstünlüğü karşısında Lidya ordusu yenik düştü. Krezus esir alındı ve Lidya Krallığı yıkıldı. Lidyalıların yıkılmasının ardından, toprakları Pers İmparatorluğu'na katıldı. Lidyalıların zengin kültürü ve medeniyeti Persler tarafından da benimsendi ve devam ettirildi. Lidyalıların yıkılmasının başlıca nedenleri şunlardır: Pers İmparatorluğu'nun gücü: Persler, dönemin en güçlü imparatorluklarından biriydi. Orduları kalabalık ve iyi organizeydi. Krezus'un hatalı ittifakı: Krezus'un Mısır ile ittifak kurması, Pers Kralı Kiros'u kızdırdı ve sefere çıkmasına neden oldu. Lidya ordusunun zayıflığı: Lidya ordusu, Pers ordusu kadar güçlü değildi. Sayıca az ve teçhizat olarak yetersizdi. Lidyalıların yıkılması, Anadolu tarihinin önemli bir dönüm noktası olmuştur. Bu olayla birlikte, bölgedeki güç dengeleri değişmiş ve Pers egemenliği başlamıştır.

  • ASURLULAR

    Arabistan kökenli Sami ve Asya kökenli kavimlerin karışması sonucunda oluşmuşlardır. Yukarı Mezopotamya bölgesinde yaşamışlardır. İlk olarak Asur şehrini başkent olarak kullanmışlar fakat sonradan başkenti  Ninova olmuştur. Asur şehri günümüzde günümüzde  Musul  yöresinde,  Dicle Irmağı 'na bakan bir plato üzerinde kurulmuş antik bir kenttir    Bir hükümdarlık olarak Asur tarihi üç ayrı dönemde, imparatorluk olarak var olmuştur. Bu imparatorluklar; MÖ 2. binyılın ilk yarısı  Eski Asur İmparatorluğu , MÖ 2. binyılın ikinci yarısı  Orta Asur İmparatorluğu  ve MÖ 1000-612  Yeni Asur İmparatorluğu 'dur.    Mutlak monarşi il e yönetilmişlerdir. En önemli hükümdarları Asurbanipal'dır.                                                  DİN        Başlangıçta Asur dini Babil geleneklerinden esinlendi; ulusal tanrı Asur’dur. Kral, din adamlarının en büyüğü ve tanrının vekili idi.  ASKERİ ORDU           Askeri güce dayalı bir imparatorluktur. Başlangıçta milis askerlerinden meydana gelen ordu, yavaş yavaş kadrolu ve devamlı birlikler halinde teşkilâtlandı; zapt edilen eyaletler, asker sağlamak zorunda bırakıldı, paralı asker kullanılmaz oldu.        Bütün sosyal sınıflar askerlik görevi yaparlardı; birinin yerine başka birinin askerlik yapmasına da izin verilirdi. Asurlular savaş araçlarını büyük başarı ile kullanır, süratle köprüler yapar ve dayanak kampları kurarlardı.                                                  HUKUK     Bir tablette kadınlara ait ceza hukuku yazıları bulundu, cezalar, Babil’dekine göre daha sıkı ve sertti. Kısas yasası uygulanırdı.   TİCARET       Ticaret kolonileri kurarak Anadolu’ da ticareti geliştirmişlerdir. En önemlisi Anadolu’daki Kayseri Kültepe kolonisidir. Ticareti canlandırmak için Sard’dan başlayıp Ninova’ya kadar uzanan Kral Yolu’nu kullanmışlardır. TARİHTEKİ İLKLERİ - İlk sömürge imparatorluğu Asurlular’dır. - Anadolu’ya yazıyı getirmişlerdir. -Ticaret kolonileri kurarak Anadolu’ da ticareti geliştirmişlerdir. En önemlisi Anadolu’daki Kayseri Kültepe kolonisidir.

  • HİTİTLER

    HATTUŞAŞ              Hititler, Anadolu’da ve Suriye’de M.Ö. 1700 ve 1200 yılları arasında etkin olmuş, antik bir topluluktur. Başkenti günümüzde Çorum ili sınırları içerisinde yer alan Hattuşaş’tır.  Hattuşaş'taki Hitit kalıntıları,  UNESCO DÜNYA MİRASI LİSTESİ’ nde yer alır.         HİTİTLERİN İNSANLIĞA KATTIĞI İLKLER - Hititler, Anadolu’da siyasal birliği sağlayan ve merkezi bir otorite kuran ilk devlettir. - Hititler, tarihteki ilk danışma meclisini kurmuşlardır. İsmi Pankuş. İmparatorluğun güçlendiği dönemlerde kaldırılmıştır.  - Hitit hükümdarları tanrılarına hesap vermek için anal adı verilen yıllıklar hazırlatmışlardır.  Bu yıllıklar nedeniyle Hititlerin, sistematik tarih yazıcılığının ilk örneklerini verdikleri kabul edilir.    - Tarihin bilinen ilk yazılı antlaşması olan Kadeş Antlaşmasını imzaladılar (Mısır kralı Ramses ve Hitit Kralı Mutavalli arasında yapılan savaş sonrası )                        - Kendi hiyeroglif yazılarını kullandılar.                                                                  - Resmî nikahlar yapıldı. Bu sayede aile hukukunun düzenlenmesinde adımlar atıldı.    HİTİTLERİN DEVLET YÖNETİMİ      Hitit İmparatorluğu teokratik ve feodal bir yapıya sahiptir.Krala “Tabarna”, kraliçeye ise “Tavananna” denilirdi. Devlet yönetiminde kraldan sonra söz hakkı olan ilk kişi kraliçeydi. Kralların devlet yönetiminin yanında başrahiplik, başkomutanlık ve başyargıçlık gibi görevleri de bulunmaktadır.     Hititlerde krallık makamı, veraset yoluyla aktarılmaktaydı ancak kral, yerine kimin geçeceğini hayattayken belirlemekteydi. HİTİTLERDE DİN     Çok tanrılı bir inanışa sahiptiler. En önemli tanrıları Teşup’tur. Ve kral ülkeyi Teşup adına yönetir. Hititlerde güneş, ay, dağ, nehir ve yeraltı dünyasını ilgilendiren pek çok tanrı ve tanrıçalar bulunur.

  • BABİLLER

    Kuruluşu ve Yükselişi: Babil, Mezopotamya'da, günümüzdeki Irak'ın ortasında yer alıyordu. Fırat Nehri kıyısında bulunması, şehri önemli bir ticaret merkezi haline getirdi. Babil'in tarihi, Sümerlerin ardından bölgede kurulan Akad İmparatorluğu'nun zayıflamasıyla başladı. MÖ 1894 civarında Sumu-abum tarafından bağımsız bir krallık olarak ilan edildi. Ancak Babil'in en parlak dönemi, Kral Hammurabi'nin hükümdarlığı (MÖ 1792-1750) döneminde yaşandı. Hammurabi, Babil İmparatorluğu'nu kurarak Mezopotamya'nın büyük bir bölümünü egemenliği altına aldı. Hammurabi ve Kanunları: Hammurabi'nin en önemli başarılarından biri, tarihin en eski ve en önemli hukuk kurallarından biri olan Hammurabi Kanunları'nı oluşturmasıdır. Bu kanunlar, toplum düzenini sağlamayı amaçlıyor ve suçlara karşı cezaları düzenliyordu. Kanunlar, "göz göze, diş dişe" prensibi üzerine kuruluydu ve toplumun farklı kesimlerine farklı cezalar öngörüyordu. Ancak Hammurabi Kanunları, dönemin adalet anlayışını yansıtması açısından önemlidir ve hukuk tarihine önemli bir katkı sağlamıştır. Birkaç örnek vermek gerekirse; - Bir adam başka bir adamı cinayetle suçlayarak suç duyurusunda bulunur, ancak bunu kanıtlayamazsa, suçlayan idam ediliyordu. - Bir adam bir adamın reşit olmayan oğlunu çalarsa, öldürülüyordu. - Köle, onu esir alan kişinin elinden kaçarsa, o adam bunu tanrı adına kölenin sahibine bildiriyor ve köle özgür kalıyordu. - Bir adamın evinde yangın çıkarsa ve onu söndürmeye giden bir adam, ev sahibinin eşyalarını görüp çalarsa o adam o ateşe atılıyordu. - Köle kadınlar ve ahlaki açıdan yoksun kadınların başlarını örtmesi yasaktı. Bu kuralı ihlal ederlerse onları görüp ihbar etmeyenlerle birlikte cezalandırılıyorlardı. Babil Medeniyetinin Özellikleri: Hukuk:  Hammurabi Kanunları, Babil medeniyetinin en önemli katkılarından biridir. Bu kanunlar, adalet anlayışını ve toplum düzenini yansıtmaktadır. Matematik ve Astronomi:  Babiller, matematik ve astronomi alanında da önemli gelişmeler kaydetmişlerdir. 60 tabanlı sayı sistemini kullanmışlar ve gök cisimlerini gözlemleyerek takvimler oluşturmuşlardır. Babiller, matematiği tarım, ticaret ve mimarlık gibi alanlarda kullanmışlardır. Geometride de önemli ilerlemeler kaydetmişlerdir. Mimarlık:  Babiller, görkemli yapılar inşa etmişlerdir. Babil Kulesi olarak bilinen yapı, bu dönemin önemli mimari eserlerinden biridir. Babil Kulesi, Tanrı Marduk'a adanmış bir ziggurattı ve çok katlı bir yapıydı. Ayrıca Babil'in Asma Bahçeleri de dünyaca ünlüydü ve Kral II. Nebukadnezar tarafından eşi için yaptırılmıştır. Din:  Babiller, çok tanrılı bir dine inanmışlardır. Tanrıları doğa olaylarını ve insan yaşamını kontrol eden varlıklar olarak görmüşlerdir. En önemli tanrıları Marduk'tu ve Babil Kulesi ona adanmıştı. Edebiyat:  Babiller, Gılgamış Destanı gibi önemli edebi eserler üretmişlerdir. Bu destan, Sümer kralı Gılgamış'ın ölümsüzlüğü arayışını anlatır ve insanlık tarihinin en eski destanlarından biridir. Babil'in Çöküşü: Babil İmparatorluğu, zaman içinde zayıflamış ve MÖ 539 yılında Pers İmparatorluğu tarafından yıkılmıştır. Ancak Babillerin kültürel mirası, sonraki uygarlıkları etkilemeye devam etmiştir. Özellikle matematik, astronomi ve hukuk alanındaki katkıları, insanlık tarihine önemli bir miras bırakmıştır.

  • SÜMERLER

    KURULDUKLARI YER         Mezopotamya’nın güneyinde yer alan Sümer şehrinde kurulmuşlardır. M.Ö. 4000’li yıllarda yerleştikleri Mezopotamya bölgesinde 2000 yıl kadar uzun bir süre yaşamışlardır. Tarih sahnesinde önemli bir yere sahip olan Sümerler, MÖ 4000'li yıllarda Mezopotamya'da ortaya çıkmış ve medeniyetin beşiği olarak kabul edilen bu bölgede yaklaşık 2000 yıl boyunca varlıklarını sürdürmüşlerdir. Sümerler, kendilerinden sonra gelen birçok uygarlığa temel oluşturmuş ve insanlık tarihine önemli katkılarda bulunmuşlardır. Sümerlerin Coğrafyası ve Yaşam Biçimi: Sümerler, "Bereketli Hilal" olarak adlandırılan Mezopotamya'nın güneyinde, günümüzde Irak'ın güneyinde yer alan bölgede yaşamışlardır. Fırat ve Dicle nehirleri arasındaki bu verimli topraklar, tarım ve yerleşik hayata uygun bir ortam sağlamıştır. Sümerler, şehir devletleri şeklinde örgütlenmişler ve Ur, Uruk, Kiş, Lagaş gibi önemli şehirler kurmuşlardır. Sümer Medeniyetinin Temel Özellikleri: Yazı:  Sümerlerin en önemli katkılarından biri, çivi yazısını icat etmeleridir. MÖ 3000'li yıllarda ortaya çıkan çivi yazısı, kil tabletler üzerine yazılan ve sembollerden oluşan bir yazı türüdür. Bu sayede Sümerler, bilgi birikimlerini kaydetmişler ve gelecek nesillere aktarmışlardır. Matematik ve Astronomi:  Sümerler, matematik ve astronomi alanında da önemli gelişmeler kaydetmişlerdir. Sayı sistemini geliştirmişler, dört işlemi kullanmışlar ve gök cisimlerini gözlemleyerek takvimler oluşturmuşlardır. Mimarlık ve Sanat:  Sümerler, ziggurat adı verilen tapınaklar inşa etmişlerdir. Zigguratlar, Tanrılarına adanan ve çok katlı kule şeklinde olan yapılardır. Ayrıca çanak, çömlek, heykel gibi sanat eserleri de üretmişlerdir. ZİGGURAT Hukuk:  Sümerler, ilk yazılı hukuk kurallarını oluşturmuşlardır. Ur-Nammu Kanunları, bilinen en eski Sümer kanunlarıdır ve toplum düzenini sağlamaya yönelik kuralları içermektedir. Din:  Sümerler, çok tanrılı bir dine inanmışlardır. Her şehrin kendi tanrısı ve tapınağı bulunmaktaydı. Tanrıları doğa olaylarını ve insan yaşamını kontrol eden varlıklar olarak görmüşlerdir. Sümer Tanrıları; Anu : İlk tanrı, baş tanrı ve gök tanrısıdır. Ki : İlk tanrının dişisi ve yer tanrısıdır. Enli l:  Hava tanrısı ve sonraki diğer tüm tanrıların babasıdır. Enki : Bilgelik tanrısıdır. Ninmah : Ana tanrıçadır. Nanna : Ay tanrısıdır. Utu : Güneş tanrısı ve Nanna’nın oğludur. Ecem : Tanrıların kraliçesidir. İ nanna :  Aşk ve bereket tanrısıdır. Aşnan : Tahıl tanrısıdır. Lahar : Sığır tanrısıdır. Sümer Medeniyetinin Mirası: Sümerler, medeniyetin doğuşunda önemli bir rol oynamış ve birçok alanda ilkleri gerçekleştirmişlerdir. Çivi yazısı, matematik, astronomi, mimarlık, hukuk gibi alanlardaki katkıları, kendilerinden sonra gelen uygarlıkları etkilemiştir. Sümerler, insanlık tarihinin en önemli uygarlıklarından biri olarak kabul edilirler.

Search Results

bottom of page